Kitap Yorumları
@barbaros, hürmetler :) buradaymışsınız pardon.
http://www.ukitap.com/meydan/oku/3022/
'Kadının Adı Yok'Duygu Asena.
Müthiş bir kitaptı. Herkese tavsiye ederim.
Nalini Singh - Başmeleğin Öpücüğü
Çavdar Tarlasındaki Çocuklar
Okuduğunuz kitaba dair iki satır yazın da bizde de bir kanaat uyansın arkadaşlar:)
Justin Cronin- Oniki.
Hiçlikten Gelen Kızla oldukça iyi bir başlangıç yapan serinin berbat ötesi devamı. Darmadağınık bir kurgu, zorlama dramatik sahneler vs vs. Yazarlar iyi bir başlangıç yaptıktan sonra aynı seride bu kadar dibi görmeyi nasıl başarıyor çok merak ediyorum. Aynı durum Açlık Oyunları ve Incarceron serisi için de geçerliydi.
Şeker Portakalı - José Mauro de Vasconcelos
Zeze'nin yaşadığı yer ve içinden geçenler güzel anlatılmış. Diğer iki kitabı da okumayı düşünüyorum.
Kaan Erkam - istanbul, kaos ve seks. cok ilginc bir kitapti. ara sira bozulsam da genel olarak begendim. yazar da oldukca eglenceli biri zaten)
Sarah Jio - Yeşil Deniz Kabuğu
Bu yazarla iyi ki tanışmışım gerçekten akıcı anlatımlı ve merak uyandırıcı.
İlkel Toplumlarda Mistik Deneyim ve Simgeler - Lucien Levy Bruhl
İlkel İnsanda Ruh Anlayışı - Lucien Levy Bruhl
Antropoloji sevenlerin olduğu kadar etnoloji,mitoloji ve arkeoloji sevenlerin de ilgiyle okuyacağını düşündüğüm bu kitaplar meşhur antropolog Levy Bruhl'un kaleminden çıkma ve 20.YY modern insanının , ilkel insan düşüncesi ve bakış açısı oluşumunda uzun bir dönem etkili olmuş iki eser.
İlk kitap öncelikle ilkel ve vahşi ayrımını zihinlerdeki bulanık anlamlarından temizlemeye çalışırken ilkel insanın zihin yapısında mistik olanın ve olmayanın farkını ve sınırlarını belirlemeye çalışıyor.Levy Bruhl'un diğer araştırmacılardan ve misyonerlerden alıntıları insanda zihin çökmesine yol açıyor.Günümüzün modern insanının nasıl bir zihinsel evrimden geçerek bugünlere geldiğini kafanızda şekillendirmeye çalışıyorsunuz örnekler boyunca.
İkinci kitap ise ilkel insanın ruh nosyonuna sahip olup olmadığını incelerken beden-ruh düalizminin modern insan tarafından icat edildiğini çağrıştıran örnekler sıralıyor.Kalın hacimli ikinci kitapta Kaliforniya ilkellerinden tutunda Afrika,Kanada,Avustralya,Alaska yerlilerine kadar birçok kabilenin yaşamlarından sıra-dışı örneklere yer veriliyor.
İlkel insanın zihinsel yaşam algısına ve geliştirmiş olduğu ilginç gelenek ve adetlere ilgi duyan tüm okurlara tavsiye edebileceğim kitaplardır.
Kalıcı Felsefe - Aldous Huxley
Huxley'in kitaplarına aşina olanlar için bu kitap ile birlikte oldukça farklı bir Huxley'le tanışacaklarından eminim.Okuduğum çeviri İnsan Yayınları'na aitti.İthaki Yayınları tarafından yeni baskıları yapılan kitabın çevirmeni farklı ancak bununla ilgili bir sorun görmedim kendi adıma.1996 yılına ait bir çeviri olmasına rağmen bazı kelimelerin eski kullanımlarından yararlanılması bulunmaz bir nitelik katıyor kitaba.Huxley kitabını şu temel düstura dayandırıyor: "Evren ve insan için öyle bilgiler vardır ki bu bilgilere ne okuma,ne araştırma ne de ampirik yani deneysel yollarla ulaşılabilir.Bu deruni bilgilere ancak ve ancak belirli perhizlerle,derin tefekkürle veya uzun süren inzivalar neticesinde ulaşılabilir." Burdan şu sonuca varır Huxley:Dağdaki bir çoban bile çeşitli ilhamlarla o zamana kadar tüm insanların erişemedikleri nadide hikmetlere nail olabilir.Huxley'in temel hareket noktası da Tanrısal önsezi diyebileceğimiz bir içgörüdür.Bu düsturunu Gazali'den,Mevlana'ya,Buddha'dan,Eckhart'a,Fenelon'dan,Upanişadlar'a ve Shankara'ya kadar birçok hikmet sahibi olduğunu düşündüğü ediplere ve yazılara dayandırır.Kitap başlı başına bir alıntı ve peşi sıra yazılmış kısa yorum yazılarıyla doludur.Bir antoloji olduğu söylenebilir bu nedenle.Kitabın adında geçen "Felsefe" kelimesi sizi aldatmasın;Huxley de kitabın bir felsefe değil hikmet kitabı olduğunu vurgulamaktadır zaten.Şimdiden iyi okumalar dilerim...
Eleanor & Park'ı bitirdim dün. Sabah başlamıştım kitaba akşama bitti ama alıp bir kenara koyamadım. Böyle yumuşak, böyle güzel bir kitap olamaz. Hiç bitmesin istedim. Içimde bir boşluk kaldı. Etkisinden ne zaman çıkarım bilemiyorum..
Melih Cevdet Anday - İsa'nın Güncesi
Mutlaka okuyun, türkçenin ustasından şiir tadında bir roman...
Joshua Slocum - İlk Defa Tek Başına
Kitap yelkenli gemi ile tek başına ilk dünya turunu yapan Joshua Slocum'un yolculuk anılarından oluşuyor.
Buharlı ticaret gemilerinin çoğalması ve yelkenli gemilerin denizlerden çekilmeye başlaması ile işsiz kalan Slocum çürümeye bırakılmış eski bir balıkçı teknesi Spray'i yeniden inşa edip 24 Nisan 1895'te ünlü yolculuğuna çıktı. Üç yıldan uzun bir süre sonra, 46.000 millik turunu tamamlayarak 27 Haziran 1898'de Newport, Rhode Island'a vardı.
Yolculuğunu Cebelitarık Boğazı'ndan Akdeniz'e ilerleyerek, Süveyş Kanalından aşıp Kızıl Deniz üzerinden doğuya giderek tamamlamayı planlamasına rağmen bu denizlerdeki korsan tehlikesi yüzünden rotasını değiştirmiştir.
Amerika'dan yola çıkan Joshua Slocum Cebelitarık Boğazı'nı geçip Fas'a ulaştıktan sonra rotasını Güney Amerikaya çevirir. Brezilya üzerinden geçip Güney Amerika kıtası ile Tierra Del Fuego'yu ayıran Macellan Boğazını aşarak Büyük Okyanusa çıkar ve yönünü Avustralyaya çevirir. Avustralya kıtasından ayrılıp Hint Okyanusu üzerinden önceleri Fırtınalar Burnu olarak anılan Afrika kıtasının en güney ucu olan Ümit Burnu'nu geçip yeniden Atlas Okyanusuna ulaşır ve tekrar Amerika'ya ulaşıp yolculuğunu bitirir.
Pekçok denizcinin hayallerini süsleyen böyle bir yolculuğu gerçekleştiren Joshua Slocum'un yolculuk boyunca yaşadıklarını büyük bir keyifle okudum. Merak eden arkadaşlarımın okumasını tavsiye ederim.
Marie Lu - Efsane
İki karakterin gözünden anlatılan, geleceğin karanlık dünyasında geçen akıcı bir roman. Üçlemenin ilk parçası. Deha ve Şampiyon diğer eserler.
Zamanla kara ütopya örnekleri arasına girecek bir roman. Devamı olması hasebiyle yönetim hakkında bölük pörçük bilgiler alabiliyoruz. Ancak kitabın tümünün film tadında bir giriş olduğunu söylemek mümkün. Severek okudum.
China Mieville-Demir Konsey
Yazarın Yeni Crobuzon üçlemesinin son kitabı. Yazarın tabiriyle "tuhaf kurgu"nun da ötesine geçmiş, delilik sınırlarında dolaşan ve bu nedenle okurken zihnimi zaman zaman yoran ve bazen rahatsız eden ama hayran bırakan müthiş bir yaratıcılık. Kavramların, olayların adeta sinestezik bir yaklaşımla işlendiği, bir emek sömürüsüne/düzene isyan ve yolculuk romanı. Düzeni temsil edenin, isyanın yaşam kaynağına ve isyanın simgesine dönüşmesi.
Bas-Lag dünyasının uçuk,ürkütücü, tuhaf havasını mutlaka solumalısınız.
Kitabı okumamı sağladığı için barbaros'a teşekkürler.
Kuşatma-Brandon Sanderson
Serinin ilk kitabına göre çok güzeldi. Daha fazla aksiyon ve entrika vardı. Kitaplarda entrika daha bir hoşuma gidiyor. Kuşatma teması kitabın büyük bir kısmını kapladığı için heyecan hiç durmadan devam etti. Bana göre kitabın tek kusuru gereksiz karakterle oldu. Özellikle Elend'in seriye yakışmadığı bir gerçek. Epik dünyaya uygun bir karakter değil.
Timothy Archer - Philip K. Dick
Orijinal adı "The Transmigration of Timothy Archer" olan, 1982 yılında yayınlanan Philip K. Dick'in ünlü romanı, 6.45 yayınları tarafından 2010 yılında Artemis Günebakanlı çevirisi ile "Timothy Archer" ismi ile dilimize kazandırılmış.
Bilim Kurgu ve distopik kitapları ile duyduğum/bildiğim Philip K. Dick bu kez bambaşka bir kitap ile karşıma çıktı.
Kitap, tüm Hristiyanlık çevresinde büyük bir üne sahip olan Kaliforniya baş piskoposu Timothy Archer'ın hayatının bir bölümü üzerine işleniyor, fakat hikayeyi Timothy Archer'ın gelini Angel Archer'ın ağzından dinliyoruz. Timothy ve Angel dışında, Timothy'nin oğlu Jeff, Angel'in arkadaşı Kirsten ve Kirsten'in oğlu Bill'in kitabın ana karakterleri olduğunu söyleyebilirim. Gerek bir bilim kurgu beklentisi içinde olmam gerekse kitaba başladığımda Angel'ın içsel hesaplaşmasının tam ortasına düşmüş olmam kafamı baya karıştırmıştı. Fakat okumaya devam ettikçe olay örgüsünün daha çok içine çekildim. Temelinde Timothy Archer'ın nasıl yol aldığını konu alsa da baş karakterler çok iyi şekilde irdelenmiş, kitabın sonunda her birisi hakkında pek çok kanıya varabiliyorsunuz. Zeka ve delilik ekseni tüm kitaba çok iyi yansıtılmış. Genel atmosfer Hristiyanlık -inanç- üzerine. Bu nedenle kitapta pek çok mekan, zaman, yer ve metinlere yer verilmiş. Bu durum (cahilliğimden) sürekli okumaya ara verip adı geçen şeyleri araştırmaya itti beni, hem olumlu hemde olumsuz olarak değerlendiriyorum. Ayrıca kitapta, tarihi olaylardan dini metinlere, müzikten edebiyata, şiirden John Lennon'a kadar pek çok alandan bilgi yer alıyor ve her birinin hayatları nasıl etkilediğini görebiliyorsunuz.
Aslında kitaba 6.45'den çıktığı için ön yargı ile yaklaşmıştım fakat gerek çeviri olsun -ki çevirmenin iyi bir iş çıkardığını düşünüyorum, gerek yazım ve imla olsun sanırım 6.45'in okuduğum en temiz kitaplarından birisiydi. Elbette hatasız demek yanlış olur ancak göze çok batmadığını söyleyebilirim.
Kitap hakkında daha fazla şey yazmayı çok isterdim -hatta yazmıştım ancak düzenlemek durumunda kaldım- fakat çok fazla şey yazıp da kitabın büyüsünün kaçmasını da istemiyorum
Yüksek Şatodaki Adam'dan sonra okuduğum ikinci Dick kitabıydı. Umarım üçüncüsü bir bilim kurgu kitabı olur :)
Timothy Archer'ı okuyunuz efendim.
@ckoylu; Bu kitabı yıllar evvel yarım bırakmıştım. PKD'nin sanrılı-saplantılı hıristiyan hezeyanları sıkmıştı beni:) PKD'nin bilimkurgu eserlerini severim de, hıristiyan propagandasını çekemiyorum. Bu beye ilaveten Orson Scott ve saire de ciddi evangelistler;üstten bilimkurgu derken alttan hıristiyan motifler-fikirler gırla gidiyor. Bunların bu tarz kitaplarını okuyacağıma Yusuf Tavaslı'nın Tam Namaz Hocasını okumayı tercih ederim, ilmihal bilgim tazelenir:)