Korsan kitap nedir? Kitapların korsan yayın olup olmadığı nasıl anlaşılır?
Evet, korsana devlet el atmalı. Ancak bu işe el atarken, "basana, satana, alana cezayı basarım" demeyecek. Yayınevlerinin devlet ve okur tarafından ciddi kulağı çekilmeli. Ha, bu nasıl olur bilemem. Yayınevleri hadlerini bilmeden devlet bu işe el atarsa başladığımız yere geri döneriz. Hatta daha beter; ortam benim, atış serbest takılmaya başlarlar. Kitap konusu diğer basılı sanat eserlerine (film, müzik gibi) bensemez, standart veya taban/tavan fiyat konamaz.
Sabrettim ama bir örnek vereyim: Can Yayınları'ndan çıkan Foucault Sarkacı'nın liste fiyatı 50 TL yahu. Yani internetten değil de mağazadan alırsanız vereceğiniz para budur. El-insaf diyorum. 50 TL bir kitaba vermek demek ne demek? İçeriğinde isterse dünyanın bilgisi olsun. O paraya İş Bankası Kültür Yayınları'ndan çıkan Hasan Ali Yücel Klasikler serisinden ciddi sayıda kitap alınır.
@Pulstar
İlk paragrafta dediğine kesin katılıyorum.
Fakat bazı kitaplar vardır. Bende tabi düşük fiyat olmasını isterim ama okunması gerekiyor. Ben Kabalcı yayınlarından Kutadgu Bilig almıştım baya bir paraya pişmanmıyım hayır hiç değilim. Kitaba verilen para boşa giden para değildir.
Bazı yayın evleri liste fiyatından çok pahalıya satıyorlar. Bundan dolayı internet kitapçılarını tavsiye ediyorum.
@epichan
İşte internetten alışveriş bizler için geçerli. Bir çok insan internet alışverişinden çekiniyor ve alması gereken kitapları alamıyor. Ben "yüzde (%)" olarak internet/mağaza farkı bu kadar yüksek başka bir ürün grubu bilmiyorum. İnternette %20-%50 arası ucuzluk oranı var. Mağazada kitap satan da kazanıyor, internetten satan da kazanıyor. Ha, diyeceksiniz ki mağazanın masrafı var. E, başka ürün satan mağazaların da aynı masrafı var. Ben bu işin içinden çıkamıyorum.
Aslında klasik kitapçı mantığı bence bitti. Büyük kitapçılar haricinde Alkım yada kabalcı gibi kitapçılardan çok alışveriş yapmadığım için pek bilmiyorum. Fakat Kabalcı kendi magzasında %50 indirim yapıyor.
Bende mesela milleti anlamıyorum D&R normal piyasaya göre çok pahalı satıyor kitapları ama adamlar hem çok fazla kira vermelerine rağmen orada bulunuyorlar. Millette burada pahalı kitap satın alıyor. Gerçi bu işler tercih meselesi.
Sonuç olarak kitap almak isteyene ucuz kitap mevcut. Liste fiyatının baya aşağısından kitap alınabiliyor. İnsanlar bu yolları öğrenmeli. Kolaylarına gidip korsan kitap almamalı.
Çağ internet çağı bu teknolojinin gerisinde durmak istiyorsan. Çağın gerisinde kalmayı tercih etmişin demektir. Dediğim gibi tercih meselesi pahalı almak istiyorlarsa alabilirler ama daha ucuzu var sonuçta.
korsan kitap almayın terör örgütüne gidiyor falan hikaye bunlar. kitapçılara gittiğinizde Kapıdan şöyle başınızı uzatmanıza bile gerek yok her yerde korsan kitap manifestolarını görebilirsiniz. korsan kitap yazarın emeğine hakaret’tir gibi bir şey söz konusu değil.Daha en başta, yayınevi yazarın emeğini zaten çalmış.. Çalınmış malın çalınmasına mı yoksa kısa yoldan yayınevlerine mi sövelim? şöyle yazayım. Misal 20 liralık kitabının maliyeti en fazla 1.5-2 lira olur, yazar taş çatlasın 2-3 lira kazanıyor gerisi tamamen yayınevine gidiyor. Yayınevlerinin bu kadar çok kazanabilmesine neden olan kuruluş Türkiye Yayıncılar Birliği’dir. kendileri de bildiğiniz gibi medya patronlarının ellerinde.Şu gün çok satanlar listesinde gördüğünüz bir yazarı bir kitap yazdığı yayıneviyle 1000 tane orijinal basması karşılığında anlaştığı zaman bu yayınevi aynı kitabın 1000 tane de korsanını basıp piyasaya sürer. Aynı zamanda bu yazar da yayınevine vermiş olduğu kitaplardan kâr elde edemediği için kendi kitabının korsanını piyasaya verir. Yani yayınevi her türlü kazandığı halde, yazarlar sadece korsan kitaptan kazanır. (Ve sonra çıkıp korsan falan diye ağlarlar. Yalan.inanmayın)Kitap piyasası tam anlamıyla birilerinin tekelinde Dost Kitabevi, Doğan’ların açtığı kitabevlerinin mesela.
bir insan evladı bir aydın kişisi bu memlekette kitaplar neden bu kadar pahalı demiyor .orjinallere yüzlerce lira vermemiz bekleniyor. anlamıyorum.
Şimdi çeviri olduğu için pahalı oluyor yalanına artık kimse inanmıyor. çünkü dediğiniz gibi Foucault kitabının 50-60 lira olduğu ülkede,kendi memleketimin kendi toprağımın şairinin yazarının kitabı da 30 lira..
devlet evet el atsın korsan kitaptan önce yayınevlerine çünkü bu kadar pahalı olması resmen insanlık suçu. kitap fiyatları denetleme kurulu gibi bir yapı olmalı.kardeşim şu kitabi 20den fazlaya satamazsın demeli.
Şikayet edilmeli,Ses çıkarılmalı..ilgisiz kalmamalı kimse.
@sinemokeli
Yıllar önce bu korsan kaset,cdler falan çok yaygın,sokaklarda bolca kitap satışı vs varken. Ben bir rapor okumuştum. Sokakta vergisiz olarak satılan,korsan olarak basılıp satılan, kaçak yollarla ülkeye getirilip satılan ürünlerin kontrolünün terör örgütünde olduğu idi. Bundan dolayı bende paranın nereye gittiğini bilmediğim bir sisteme para vermem.
Kitap yayıncıları hakkında söylediklerinizde haklısınız. Ona bir çözüm getirilmeli bende size katılıyorum. Üniversite de Banu Avar ile ayak üstü biraz konuşmuştuk. Konu kendi kitaplarına geldiğinde "ben bu kitaptan sadece 25kuruş kazanıyorum" dedi.
Bazı kitapların basımı yapılırken belli bir fiyat etiketi ile satılıyor onlar en azından. Satıcı üzerine para koyamıyor. Birinci elden satıcıların bu pahalı satışına devlet bir şey yapmalı ama nasıl olur bilmiyorum. Bu yayıncılar birliği de hep dediğiniz büyük yayın evlerinin elinde.
1990'ların sonu, 2000'lerin başlarında korsan kitap, CD satışlarında en azından korsan oldukları belli oluyordu.
Şimdi ise neredeyse hiç belli olmuyor. Yani korsan ürünün de kendi çapında kalitesi yükseldi ve ufak da olsa maliyeti arttı. Bu durumda ben paranın terör örgütünden çok daha başka yerlere gittiğini düşünüyorum.
Daha doğrusu orijinalin de korsanın da parasının aynı yere gittiğini düşünüyorum.
Terör örgütü para kazanacak yer bulamamista kitaptan mi para kazanacak. Korsanda parayi kendi halkimiz kazaniyor kimse inkar etmesin bunu. Konyada rampali carsi var merkezin orda her dükkanda korsan kitap var hoc bi polis yada zabita cikipta siz bu kitapları niye satiyorsunuz demiyor. Filmler için geçerli bu adam aciyor dukkanini korsan DVD satiyor adamin korsan sattigi belli ama muhurlemiyor dukkani.
Türkiye de halk 20liraya kitap alipta okumaz adam aldiği asgari ücretle ev mi gecindirsin kültürünü mü geliştirsin.
O iş benim bulunduğum şehirde de adamlar ikinci el satıyoruz diye korsan satıyor. Polisin gelip buna dur dememesinin sebebi ya adam gibi bir yasa yok yada polis ve zabıta işini yapmıyor. Bence zabıta sokak satıcısı için işini yapmıyor.
Biraz araştırın bakalım kayıt dışı satışların ülkede ne kadar büyük olduğunu.
Devletin istese bu isin önüne gecer. Bu piyasadan faydalanan binlerce insan var istese tüm dukkanlari mühürler kimsede korsan kitap koymaz dukkani ama ekmek yiyen birçok insanin işsiz kalmasina sebebi olur. ama bunun yerine ceza yazip gidiyorlar alacagini aliyor zaten devlet.
korsan kitaplar konusunda abartılı bir hassasiyet gösteriliyor bence.
üniversitedeki hocalarımız bile kendi yazdıkları kitapların korsanlarını bulursak onları olabilecegimizi söyler her sene.
aynı kitabın korsanı 5, orjinali 35 lira ise aradaki 30 lira kimin cebine gidiyor cidden merak ediyorum.
can yayınlarının sahibi can öz bununla ilgili sorulara cevap vermişti ama bana kalırsa hiç net degildi. hala kimse orjinal kitaplaırn neden bu kadar pahalı oldugunun cevabını veremiyor.
fiyatların yüksekliginden yakınmaları ciddiye aldıklarından olsa gerek can yayınları yazdan itibaren fiyatlarda degişiklige gidecekmiş.
Hükümetler insanın okumasını isteseydi zaten adam gibi davranırdı. Neyse işi başka tarafa çekiyorsunuz. Yanlış düşünüyorsunuz bir yerden ekmek yiyor diye kanun dışı bir olay desteklenmez.
Alfabetik olarak; Altın, Can, Doğan, İletişim, Yapı Kredi...
Madem korsandan en çok şikayet eden bu yayınevleri o zaman devletten ve okurdan önce kendileri taşın altına ellerini soksunlar. Biz kendilerini her türlü destekleriz. Diğer yayınevleri de peşlerinden giderler. Zira ortamı bu hale getiren bu yayınevlerinin bizzat kendisidir. Diğerleri de bunlara uyuyorlar, nasılsa atış serbest...
http://www.yaybir.org.tr/bilgi-bankasi/korsan-yayincilik/396
kitabın arkasındaki bandrolün gerçek olup olmadığını anlamanın yolu:
* yeni kitaplardaki bandrollerin üzerinde karekod bulunuyor. korsan bandrollerde böyle bir şey yok. (dikkat, bu uygulama 2012 yılında geldi.)
ilgili haber: http://bit.ly/1gnCGkv
* orijinl bandrol tek parça sökülemez, parça parça kitabın üzerinde kalır. tek parça çıkabiliyorsa sahte bandroldür.
Korsanla ilgili değil ama, bu meseleye de değinildiği için maliyet ve kazançlarla ilgili ufak bir hesap yapalım, kim ne kazanıyor anlamaya çalışalım, böylece biraz daha makul konuşma şansımız olur diye düşündüm.
Etiket fiyatı 10 TL olan bir kitap olsun elimizde. 200 sayfa diyelim, orta halli bir şey olsun. Telif eser olsun, yani çeviri olmasın. 1000 baskı üzerinden konuşuyorum.
Matbaa, baskı öncesi hazırlık, bandrol gibi giderler üç aşağı beş yukarı 2000 TL, yani birim başına 2 TL olur.
Etiket fiyatının brüt yüzde 0 ile yüzde 10'u arasında yazar alır. (Kimi baba ya da ana yazarlar daha çok alır; biz yüzde 10 diyelim. 1000 TL yazara gider.
Sonra yayınevi bu kitabı dağıtımcıya verir ki genelde dağıtımcı kar payı olarak yüzde 50 ile çalışır. Zira kitapevi de yüzde 25-30 gibi bir kar payıyla çalışır. Açalım; 10 TL'lik kitabımızın 2 TL'si baskıya ve ıvır zıvıra, 1 TL'si yazara gider. Yayınevine kalır 7 TL, onun da 5 TL'si dağıtımcının alacağı paydır. (Bunu da paylaştıralım: 2,5 TL'si dağıtımcının, 2,5 TL'si kitapevinin olur.)
Sonuç itibariyle 10 TL'lik bir kitabın satışından
Yayınevi brüt 2 TL,
Dağıtımcı brüt 2,5 TL,
Kitapevi brüt 2,5 TL,
Yazar brüt 1 TL,
Matbaacı brüt 1,5 TL
kazanır.
Sonra personel giderleri, kira, elektrik, su, temizlik ve sair diğer giderler, vergileri de ekleyin, o brütleri nete çevirin. Eser çeviri olacaksa çevirmen ve
ajanslara ve orijinal yayıncıya ödenen gerçekten el yakan telifleri de ekleyin.
Ayrıca bu sektördeki hiçkimse nakit parayla çalışamaz, sıcak para değil çekler ve anlaşmalar döner ortalıkta, o yüzden yayınevleri genelde hep daha çok kitap basarak (ciddi bir kitap enflasyonu ve çöp yaratarak) ayakta kalmaya çabalar.
Kimisi elbette ayakta kalır hatta çok güzel paralar da kazanır. Bu bastığı kitapla alakalı bir durumdur. Ama çoğu yayınevi de birinci baskısı 3-5 yılda tükenen, çok kısıtlı kitlelere hitap eden kitaplar basar, borç döndürerek falan ayakta kalmaya çalışır.
Şimdi sorarım, bu tür bir yayınevi niye ısrarcı olur bu sektörde var olmak için? YKY, İş Bankası gibi yayınevlerinden bahsetmiyorum, arkalarında krize girerlerse bankalar var, ama mesela bir metis'in metis olması böyle tırmalayarak 30 sene sürüyor.
O yüzden, elbette meseleye kendi cebimiz açısından bakmak makul ama, karşımızdaki yayınevleri de çoğu kez paramızı sömüren vampirler değiller. Aynı parayı başka sektörlere yatırsalar çok daha fazla kar edebilecekken bu sektörde var olmaya çalışıyorlar. İstisnalar kaideyi bozmaz bence.
haklısın
Böyle hesap edince çok haklı görünüyorlar ama son dönem popülerliği yükselen yayıncıları tenzih etmek lazım bence. 500 sayfa olmayan kitaplar 35 liraya satılıyor. Üstelik çok lazımmış gibi ciltli. Başka bir yayıncı aynı durumda 20tl'ye satıyor. İlgi arttıkça kazancımı arttırayım diye düşünenler de var. Üstelik fuar da konuştuğum üzere kitaplara daha da zam gelecekmiş. Kendileri şunu diyor: Okuyucu korsana yönelecek bir şey diyemezsin ki almış başını gitmiş fiyatlar. Bunu direkt bir çalışan söyledi.
Only'e katılıyorum. Bizim problemimiz orijinali 10 TL olan kitaplar değil ki... Onu da gidip korsan alana diyecek söz yok.
Ancak yukarıda ghostonline'ın paylaştığı oranlara bakınca da yayınevi ve yazarın amme hizmeti yaptığını düşünmeye başladım. Dağıtıcı ve kitabevi'nin diğerlerine oranla doğru-düzgün emeği yokken kaymağı onlar yiyorlar.