Kaşağı

- Yazar
- Ömer Seyfettin
- Yayınevi
- Türkmen Kitabevi
- Dil
- Türkçe
- Sayfa s.
- 80
Ahırın avlusunda oynarken aşağıda, gümüş söğütler altında görünmeyen derenin hazin şırıltısını işitirdik. Evimiz iç çitin büyük kestane ağaçları arkasında kaybolmuş gibiydi. Annem İstanbul'a gittiği için benden bir yaş küçük olan kardeşim Hasan'la artık Dadaruh'un yanından hiç ayrılmıyorduk. Bu babamın seyisi, ihtiyar bir adamdı. Sabahleyin erkenden ahıra koşuyorduk. En sevdiğimiz şey atlardı. Dadaruh'la beraber onları suya götürmek, çıplak sırtlarına binmek, ne doyulmaz bir zevkti. Hasan korkar, yalnız binemezdi. Dadaruh, onu kendi önüne alırdı. Torbalara arpa koymak, yemliklere ot doldurmak, ahırı süpürmek gübreleri kaldırmak en eğlenceli bir oyundan daha fazla, bizim hoşumuza gidiyordu. Hele tımar... Bu en zevkli şeydi.
(Kitabın İçinden)