Hapishaneden Çizgiler
- Yazar
- Mihri Belli
- Yayınevi
- Leman Kitapları
- Dil
- Türkçe
- Sayfa s.
- 92
"Ve O Zaman Mutsuzduk; Hey Gidi Güzel Günler"
Mihri Belli, uzun mahkumiyet yıllarının sonlarına doğru, cezaevinde yatarken siyasi ve diğer mahpusların resimlerini yapmıştı. Çizimlerin çoğunu poz verenlere armağan ediyordu. 2005 başında dostları, elinde kalan otuz kadar resmin sergisini yapmayı önerdiler. Onun da aklı yattı. Bir sergi yapmaya karar verdi ve sergideki insanların kısa öykülerini yazdı.
Belli, ressamlık serüvenini şu sözlerle anlatıyor: "Benim ressamlığım Orhaniye askeri cezaevinde başladı. İlkten yağlıboya ile çalışıyordum. Van Gogh'dan ve Cezanne'dan kopyalar ve portreler boyuyordum. Ressamlık iddiam yoktu. O yüce bir meslektir. Ben haddimi biliyordum."
Böyle diyor ama ardından ünlü dolandırıcı Sülün Osman'a dair şu anısını anlatmayı da ihmal etmiyor: "Sülün Osman'ın yağlıboya portresini yapmış, kendisine armağan etmiştim. Sevinmişti. Resmini boynuna asmış hapishaneyi dolaşıyor, tespih satıyordu. Bir sabah erken boş avluda resim boynunda dolaşıyordu. Ben kendisini siyasi koğuşun penceresinden seyrediyordum. Osman gözetlendiğinden habersiz, iki de bir resmi kendine çevirip öpüyordu."
Bir ressam için bundan daha anlamlı övgü olabilir mi? Ne yazık ki bu sergide Sülün Osman'ın resmi yok. Belli, Adana merkez cezaevine nakledildikten sonra da ressamlığa devam ediyor: "Orada boncuk ören arkadaşlara yardımcı oldum. Kareli kağıt üzerine desenler çizdim. Daha çok manzara resimleri, dağlar, yelkenlilerin yüzdüğü denizler, uçan kuşlar vb. Sevim Belliye boncukla işlenmiş portresini o günlerde gönderdim."
"Ve o zaman mutsuzduk. Hey gidi güzel günler" adlı sergi, bu çizimlerin ve öykülerin ekseninde gelişiyor. Çizimlerin ve öykülerin kahramanlarıyla ilgili bazı fotoğraflar, belgeler, yerli ve yabancı televizyon kanallarının Mihri Belli ile yaptıkları görüşmelerin videoları, sergide yer alıyor.
- Sadık Karamustafa
(Kitabın İçinden)