Divanyolu - Bir Caddenin Hikayesi

Yazar
Beşir Ayvazoğlu
Yayınevi
Ötüken Neşriyat
Dil
Türkçe
Sayfa s.
176

İçimi sımsıcak saran bir mutlulukla Ayasofya'dan Beyazıt'a doğru yavaş yavaş yürüyordum; neşeli İstanbul'luların keyiflerince kullandıkları, pırıl pırıl, motorlu araç trafiğine kapalı, çeşit çeşit ağaçlarla bezenip gölgelendirilmiş, kuş seslerinin su seslerine karıştığı bir Divanyolu'ydu bu. Tarifsiz güzellikler içindeydim. Bütün tufeyli binalar ortadan kaldırılmış ve iki taraftaki tarihi eserler özenle restore edilerek Hocapaşa yangınından önceki kimliklerini yeniden kazanmışlardı. Yeni binalarsa tarihi yapılarla kusursuz bir biçimde kaynaşmış görünüyor, yani ''Türk İstanbul''un bütün asli çizgilerini taşıyorlardı.
Divanyolu cetvelle çizilmiş gibi dümdüz bir cadde değil, zaman zaman daralıp genişleyerek harika süprizler hazırlayan, kendiliğinden oluşmuş bir ''yol''du. İstanbul'un ilk camilerinden biri olan Firuzağa, sıbyan mektebi, türbesi, haziresiyle nasıl da keyfince yayılmıştı.Cevri Kalfa Mektebi'nin sebil kitabesiyle giriş kapısının üzerindeki tuğranın aslında kazınmamış olduğunu görünce gözlerime inanamadım.
(Arka Kapak)


Kitaba sahip olanları ve isteyenleri sadece UKitap üyeleri görebilir.